google.com, pub-4773126959347237, DIRECT, f08c47fec0942fa0

   
 
  Evlatlık


GERÇEK AİLE
 
Merhaba
Aşağıda okuyacağınız hikayeyi anneannem anlattı. Bu hikayedeki olaylar çok uzun zaman önce yaşanmış
Bundan kırk beş-elli yıl kadar önce Artvinin Koz köyünde yaşayan Yusuf adında bir çocuk vardı.Yusuf ailenin tek çocuğuydu.diye anlatmaya başladı anneannem.

O zamanlar yolculuklar,atla,eşekle,öküz arabalarıyla yapılırdı.Elektrik yoktu.Aydınlatma işlerini gaz lambası denilen bir aletle sağlardık.İşte o yıllarda Yusuf’’la aynı yaşlardaydık.Aynı sınıfta okuduğumuz içinde sık görüşürdük.Anne ve babasının tek çocuğu olmasına rağmen,hiç şımarık değildi.Çok saygılı ve bir o kadarda çalışkandı.Hele aritmetiğiaritmetiği çok kuvvetliydi.

Haa unutmadan..birde birinci,ikinci ve üçüncü sınıflar bir sınıfta,dört ve beşinci sınıflarda bir başka bölümde aynı sınıfı paylaşırdık.Okuma yazma nüfusu az olduğu için okulumuz 2  sınıftan oluşuyordu.
Biz beşe gidiyoruz.Şimdi Yusuf çok çalışkan, sakin,efendi yahem öğretmenimiz hem de biz onu çok seviyoruz.Fakat;Ömer ile Osman biraz aksiler ve uyumsuzlar:Üstelikte derslerde de başarısızlardı.


Bir gün,Ömer ile Osman,aralarına Yusufu alarak,itip-kaktırmaya başladılar.YusufNeden böyle davranıyorsunuz?Ben size ne yaptım? diye sert çıkışınca,Osman:Senin yüzünden babam beni dövdü.Senin gibi çalışkan ve başarılı olmamı istiyor.derken,daha lafını bile tamamlayamadan araya giren Ömer benim babamda beni hem azarladı hem de dövdü.Çünkü,öğretmen seni örnek göstererek,herkese övmüşdedi.Bunun üzerine,Benim bunda ne suçum var!diye karşılık veren Yusuf.Ben,annemin ve babamın bana olan emeklerinin karşılığını çalışarak ve başarılı olarak veriyorm.Bunda ne kötülük var? diyince Osman. Hangi ana-babadan bahsediyorsun?Sen bir kere evlatlıksın! dediğinde ortalık bir anda sus-pus oldu.Hele Yusuf dondu kaldı.İyi de evlatlık ne demekti.Hiç birimiz anlamını bilmiyorduk.Hepimiz,birbirimizin yüzüne baktık.Yusufta bizde şaşkındık.Tam o anda okulun dağılma zili çaldı.Evlerimize dağıldık.
Eve gidince bu olayı anama-babama da anlattım.Annem ve babam,birbirlerine anlamlı anlamlı baktılar..Kısa bir suskunluktan sonra babam bana dönerek:
-        Bak Gül..bazı anne ve babaların,çok istemelerine rağmen çocukları olmaz.Onlarda bir yakınlarının bebeğini evlat olarak alırlar.Onu,bakıp-büyütürler.Tıpkı gerçek anne-baba gibi.Gerçek aile gibi.İşte bu durumda olan çocuklar evlatlık olur..
Babamın bu açıklamalarına sonra sustum,sadece dinledim..Babam konuşmasına devam ederek, Büyütüp,emek verendir,giydirip doyurandır,Sevip koklayandır asıl ana-baba dedi.
Ertesi sabah okula gittim.Fakat,Yusuf okulda yoktu.Çok üzülmüştüm.Sonraki birkaç günde de okula gelmedi.Öğretmenimiz,Onu sormak için evine gitti.
Yusuf, hafta başında kırgın ve üzgün bir şekilde okula geldi.Belli ki gerçeği öğrenmişti.Okula gelmesi için öğretmenimiz Onu ikna etmiş ama,Yusuf o günden sonra biraz içine kapanık,birazda alıngan oldu.Fakat derslerinde hiç değişiklik yoktu.Yazılılarda çok iyi notlar almasına rağmen,çok az konuşuyor ve hiç parmak kaldırmıyordu.
Günler ayları kovaladı ve yılın sonu geldi.Hepimiz okuldan mezun olduk.Bu arada Yusuf,Yılmaz,Cem ile ve bir de ben Devlet Parasız- Yatılı Okullar Sınavına katıldık.Yusuf,Balıkesir Yatılı Öğretmen Okulunu kazanmıştı,Bende Hemşirelik Okulunu kazanmıştım.Ben okumak için Ankaraya,Yusufta Balıkesire gitti.O yıl,taa ertesi yaz tatiline kadar bir daha görüşmedik.Tatilde köy yolunda karşılaştık Yusuf'la.Hal-hatırdan sonra Yusufa Geçen yıl sıkıntılı,mahzun suskundun.Kimseyle konuşmadın Şimdi nasılsın?O sorun hala devam ediyor mu? Biz arkadaşız,bana anlata bilirsin? Diye sordum.Yusuf, Geçen yıl ki olayı hatırlıyorsun değil mi?Böyle bir şeyi o kadar arkadaşın yanında iki sorumsuzun ağzından duymak,beni hayli üzdü..Keşke olanları daha farklı bir yerde ve başka birilerinden duysaydım.Kaldı ki,gerçeği öğrendiğimde de değişen bir şey olmadı.Yusuf'un cevabına büsbütün şaşırmıştım.Nasıl yani..ne demek istiyorsun.? diye sordum
"Anne ve babamı daha da çok sevdim."dedi. "Bak sana a
nlatayım"diyerek devam etti  Yusuf.
-Olayın gerçek yanı şöyle.Benim babam Şark hizmeti için bu köye geliyormuş.Yanında annem ve bende varmışım.Buraya trenle geliyormuşuz.Yolda gelirken kaza olmuş ve tren raydan çıkmış
Hem annem hem de babam o kazada ölmüşler.Benimde kolum kırılmış.Aynı trende şimdiki babam da varmış.Beni O kurtarmış.Sonrada çok sevmiş ve evlatlık edinmiş.İşte sekiz aylıkken bir kazanın orta yerinden alınan,tedavisi yapılan ve sevgileriyle büyütülen O çocuk benim.İşte,onun için annem ve babama olan sevgime birde minnet ekledim.Üstelik,bana daha da yakın olmak ve yanımdan ayrılmamak için,tatil dönüşünde Balıkesire taşınacaklar.".dedi.Ben gözlerim dolu şekilde
-Yani,seni bir daha göremeyecek miyim? Dedim.Yusuf tatlı bir tebessümle,
-Öğretmen olduğumda seni görmeye gelirim.dedi.
Yılar geçti aradan ve okulumu bitirip,mezun oldum.Bir yıl sonrada evlendim dedi anneannem.Gözleri ışıl ışıl bana bakarak,
Yusufu o yazdan sonra bir daha hiç görmedim.dedi.Derin bir nefes çekerek,.Sen,sen ol oğlum.emek veren ile eğitim verenin hakkını hiç unutmaİşte,o zaman kazanırsın..Ben,size bu yaşanmış olayı aklımda kaldığı kadarı ile anlattım.Herkes kendine bir pay çıkarsın.dedi.
 
 
Hakan Yıldırım
2/A Sınıfı
Türkçe Ödevi



İlkokul Kaynak Sitesi
 
INFOMELDUNG_LOGINBOX
Facebook'ta buluşalım
 
SUNUM
 

HABER BANDI
 
 

 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol