EDA İLE SEDA
Eda ile Seda iki iyi dost oldular.Eda Seda’ya kolye aldı.Kolyeyi Seda’nın boynuna taktı.Seda’da Eda’ya bir saat aldı.Saati Eda’nın koluna taktı.İkisi de mutlu oldular.Birbirlerine doya doya sarıldılar.
Seda, o akşam Edalarda kaldı.Eda’nın odasında oturdular.Eda ile Seda dondurma yediler.Edanın kedisi Sarı Benek’te dondurma yedi.Onların ayaklarına dolanarak,”Mırladı” durdu.” Oyunlar oynadı.Seda,Sarı Benek’in tüylerini taradı.Birlikte,çok mutlu oldular.
ÖMER KÖYDE
Ömer,köyde oturuyor.Ördekler,arkada öterken,o derede balık tutuyor.Ötelerden ördekler ses yapıyorlar.Ömer,elinde oltasıyla,her yöne dönüyor.Ama onları bir türlü göremiyor.O sırada yanına Önder gelerek,”Ömer,al sana ekmek arası döner.”diyerek,elindeki paketi önüne koyuyor.Karanlık basarken,köye dönüyorlar.
BANU İLE BORA
Bora kırmızı bisikletini aldı.Banu ile birlikte bisiklete bindiler.
Banu’da babasından bisiklet almasını istedi.
Babası Banu’ya sarı renkli bir bisiklet aldı.Banu,mtlu oldu.Banu bisiklete bindi.Babası arkasından baka kaldı.Tatilde,Banu ile Bora bol bol bisiklete bindiler.
Ülkü
Ülkü bebek büyüdü.babası ona önlük aldı.Ülkü okullu oldu.Türlü türlü resimleri boyadı.Büyük abisi Ümit bakkaldan süt aldı.Ülkü ile Ümit sütlü tatlı yediler.Ülkü ütüyü ısıttı.Önlüğünü ütüledi.Sonra süslendi.Atkısını da örtünerek,okulun yolunu tuttu.
ŞİRİN İLE ŞEDA
Şirin ile Şeyda arkadaş oldular.Çok iyi anlaşıyorlar.Şirin,okıldan sonra Şeyda’yı aradı.Sinemanın önünde buluşmak için sözleştiler. Buluştuklarında Şeyda Şirine şeker ikram etti.Şirin’de ona mısır aldı.Sinemadan sonra dondurma aldılar.Neşe içinde şarkı söyleyerek,parka doğru yürüdüler.
ARZU İLE KARDEŞİ
Arzu erkenden uyandı.Kardeşi Zeki’de uyandı.Sokaklarında semt pazarı kurulmuştu.Hemen pazara koştular.Taze sebze,üzüm,muz aldılar.Arzu ile Zeki biraz üzüm sonrada muz yediler.Muzun kabuklarını kuzuya yedirdiler.Kuzuya sarılıp,oynadılar.Sonra da ellerini yüzlerini yıkadılar.Üstlerini değişerek,koşar adımlarla okula yürüdüler.
ÇAĞLA İLE ÇAĞDAŞ
Çağdaş,çiçekçiden çeşitli türde renkli çiçekler aldı.Kardeşi Çağla ile bahçeye çukurlar açtılar.Aldıkları çiçekleri çukurlara diktiler.Çiçeklerin çevresini tel çit ile çevirdiler.Aralarına da çim ektiler.Çiçekleri düzenli biçimde suladılar.Üç gün arayla ilaçladılar.Üç ay sonra,çimenler içinde çeşitli renklerde açan çok sayıda çiçekleri oldu.İkisi de çiçekleriyle birlikte mutlu oldular.
GAMZE’NİN GÜLLERİ
Gamze gezmeye çıkmıştı.Yolda giderken bir müze gördü.Müzenin önündeki üç dal gül gözüne takıldı.Seyre daldı.Müzenin bekçisi ileriden onu gözlüyordu.Biraz sonra Gamze’nin yanına geldi.
Gülün sürgülerinden bir tanesini keserek,ona uzattı.”Al bunu saksıya dik.” ,dedi.Gamze sevinçle,”Teşekkür ederim.”diyerek oradan ayrıldı.
SIKINTILI CANAN
Canan sıkıntılıydı.Canı çok sıkılıyordu.Sıcak Güneş altında bunalmıştı.Tam o sırada arkadaşı Can geldi,aklına…Yerinden kalktı.Hızlı adımlarla yürüdü.Az sonra Canların evine ulaştı.Can,balkondaki masaya cila çekiyordu.Kardeşi Ceyda ise cam siliyordu.Cana onlara yaklaştı.Onlarla hem konuştu hemde yardım etti.O sırada anneleri Ceren Hanım elindeki tabakta bulunan sucuklu tostlar ile kocaman bir tabak ayran getirmişti.Çocuklar o kadar acıkmışlardı ki,iştahla yemeye başladılar.Artık,Canan’ın can sıkıntısı geçmişti.
Hazırlaya:Mehmet Soyöz
|