google.com, pub-4773126959347237, DIRECT, f08c47fec0942fa0

   
 
  İLKÖĞRETİM HAFTASI

 

İLKÖĞRETİM HAFTASI
( Okulların açıldığı ilk hafta )
 
                Bir milletin okur - yazar oranı yüksek olursa o millet kalkınır. Okumuş ve aydın kişileri fazla olan bir millet, her alanda ilerler. Cumhuriyetin ilk yıllarında ülkemizde okuma - yazma bilenlerin sayısı azdı. Pek çok yerde okul yoktu. Ülkemiz Kurtuluş Savaşı'ndan yeni çıkmıştı. Bağımsızlığını kazandıktan sonra, Atatürk'ün emriyle her tarafta okuma - yazma seferberliği başlatıldı. Okullar açıldı. Yeni Türk harfleri vatandaşlara öğretildi. Her Türk vatandaşının İlkokul öğrenimini görmesi ve tamamlaması zorunlu hale getirildi.
İlköğretim temel öğrenimdir. Yasalarımıza göre zorunlu ve parasızdır. İlköğretim, yedi yaşında başlar ve on beş yaşında biter. Sekiz yıldır.
                Okulların açıldığı hafta ilköğretim okullarımızda İlköğretim Haftası olarak kutlanır. Genel olarak bu hafta, Milli Eğitim Bakanlığı'nın radyo, televizyon konuşması ile açılır. Okullarımızda törenler düzenlenir. Törende konuşan okul müdürü ve öğretmenler; Eğitimin ve öğretimin değerini, yararlarını açıklarlar. Okuma - yazma bilmenin önemi üzerinde dururlar. Öğrencilerden okula yeni başlayanlar, düşüncelerini anlatırlar. Gerçekten, birey olarak başarılı olmak için en başta okumayı ve yazmayı öğrenmek zorundayız. Bilmediklerimizi okuyarak öğreniriz. Okuyarak öğrenmek, dinleyerek öğrenmeden daha kalıcı ve önemlidir. Kişilerin, önce kendisine, sonra aile ve çevrelerine yararlı olmaları okumakla mümkün olacaktır. Okuma - yazma bilmeyen bir kişinin bilgili olması düşünülemez.
                Atatürk'ün özlediği çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkabilmek, ancak bilgi ile olur. Bize yaşam boyu gerekli olan bilgi ve becerilerin temeli ilköğretimde atılır. İlköğretim Haftası; bu gerçeklerin konuşulduğu, ilköğretimin, okuma - yazma öğrenmenin kişiye, topluma sağladığı yararların anlatıldığı bir haftadır.
                Kendimize, ailemize, çevremize, ulusumuza, insanlığa yararlı olmak okuma - yazma öğrenmekle başlar. İlköğretimin önemine inanan Atatürk, cumhuriyetin ilanından sonra harf devrimini gerçekleştirdi. Okunması ve yazılması çok güç olan Arap yazısı yerine bugün kullandığımız Türk yazısını getirdi. Harf devrimi sonucu, yurdumuzda okuma - yazma bilenlerin sayısı giderek çoğaldı.
                İlköğretim okulunun ilk beş yılı ilkokul (1.kademe) bölümüdür altıncı yıldan itibaren ortaokul (2. kademe) bölümüne devam edilir. Öğrenimlerini başarıyla tamamlayanlara sekizinci yılın sonunda diplomaları verilir. İlköğretimi tamamlayan öğrenciler, diploma notları göz önüne alınarak Lise veya dengi okullara kabul edilirler. Orta öğrenimini tamamlayanlar sınavlara girerek Yüksek okul veya üniversitelerde öğrenime başlar. Yüksek okullarda ve üniversitelerde öğrenim süresi iki yıldan altı yıla kadar değişmektedir.
                Orta öğretime devam etmeyenler, edemeyenler, dilerlerse hayata ve iş alanlarına hazırlanmak için tamamlayıcı, hazırlayıcı, yetiştirici kurslara katılırlar. Sanat okullarından yararlanırlar, ya da bir iş yerine çırak olarak girerler. Kurslarda, işyerlerinde edindikleri becerilerle bir iş sahibi olurlar. Burada kazandıkları para ile aile bütçesine katkıda bulunurlar.
                Milli Eğitim Bakanlığı; okuma - yazmayı yaygınlaştırmak amacı ile yetişkinler için kurslar açmakta, bu kurslara her yıl çok sayıda yurttaşımız katılmaktadır. Sonuçta okur - yazar oranımız artmaktadır. Yakın gelecekte öteki ilerlemiş ülkelerde olduğu gibi yurdumuzda da okuma - yazma bilmeyen kalmayacaktır.
                Öğrenme, iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan ayırmayı sağlar. Bilgisiz, eğitimsiz insanlar daha çok suç işleme eğilimindedirler. Genel olarak eğitim ve öğretim suç işleme oranını azaltır.
                Gün gelecek vatandaşlarımızın tamamına yakını okuma - yazma öğrenecek, okuyarak edindikleri bilgileri günlük yaşamlarında uygulayacak, böylece işlerinde daha verimli ve başarılı olacaklardır.
                Kısacası ikinci Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü'nün dediği gibi " İlköğretim davası insan olma, ulus olma davasıdır."
                Her yıl Eylül ayının üçüncü haftası ( okulların açıldığı ilk hafta ) İlköğretim Haftası olarak kabul edilmiştir. Bu hafta boyunca okumanın önemi, okulun değeri ve kutsallığı halka anlatılır. Okumanın - yazmanın önemi, gazete, dergi, radyo ve televizyonlarda hafta boyunca anlatılmaya çalışılır. Bu konu üzerinde önemle durulur. Okulsuz yerlere okul açılmaya gayret edilir. İlköğretimin önemi anlatılır.
 
KONUŞMA
 
Sevgili Arkadaşlar!
 
Bildiğiniz gibi ilköğretim sekiz yıldır ve zorunludur. Okullarımızın açıldığı ilk haftayı, İlköğretim Haftası olarak kutluyoruz.
Şu anda hepimiz, yeni bir öğretim yılına başlamış olmanın coşkusu içindeyiz. Kavuştuğumuz okulumuz, öğretmenimiz ve arkadaşlarımız, hepimizi sevince boğdu. Aramıza yeni katılan arkadaşlarımızla bir an önce tanışmayı arzuluyoruz. Okul bizim ikinci evimizdir. Beraber yaşamayı, sevgiyi, dostluğu ve arkadaşlığı burada öğreniyoruz. Öğrendiğimiz bilgiler yanında, oynadığımız oyunlar ve söylediğimiz şarkılarla hoşça vakit geçiriyor, ortak sevinçler paylaşıyoruz.
Kendimize, ailemize, çevremize, milletimize ve insanlığa faydalı olmak, okuma – yazma öğrenmekle başlar. Daha sonra öğrendiklerimizle ise, iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan, bilimi hurafeden ayırır ve bugünkü dünyanın ulaştığı bilgi birikimini elde ederiz. Bilgisiz ve eğitimsiz insanlar daha çok suç işler. Bir ülkenin gelişmişlik düzeyi eğitimli insan sayısıyla ölçülür.
Yeni bilgiler, yeni dostluklar, güzel günler ve aydınlık fikirlere kavuşmanız dileği ile, İlköğretim Haftanızı kutluyorum.
 
OKULA BAŞLARKEN
Aşağıda okuyacağını yazıda bir öğrenci-
nin okulda geçen ilk günleri anlatılıyor.
 
Ankara'nın İncesu semtinde oturanlar bilirler. Dokuz Eylül Sokağı'nda önü söğütlü bir ev vardır. Biz o evin ikinci katında otururduk. Ben sık sık balkona çıkar, söğüt ağacının dallarını tutar, yapraklarına bakardım. Hiç unutmuyorum, o balkon sanki küçük bir çiçek bahçesiydi. Babam çoğu zaman bu balkonda oturur, beni yanına çağırır, kucağına alırdı. Bir gün sarı gülün yanına koyduğu sandalyesinde oturuyordu.
                Beni çağırdı, gittim, öptü, sevdi sonra :
-- Özlem, artık okul çağın geliyor. Bu yıl okula başlayacaksın. Senin de siyah önlüğün, beyaz yakan, güzel kurdelelerin, kitapların, defterlerin, boyalı kalemlerin, çantan olsun istiyorum, dedi.
                Babamın bu konuşması beni çok sevindirdi. İçim içime sığmaz oldu. Gün boyu okula kaydımın nasıl olacağını, kayıt sırasında neler sorulduğunu, okulda neler öğreneceğimizi, acıkınca orada ne yapılacağını, düşündüm durdum.
                Sanıyorum ertesi gündü. Babamla okula gittik. Okulun dış kapısından içeri girerken, içim bir hoş oldu. Heyecanlandım. Herkes bana bakıyor gibiydi. Merdivenlerden çıkıp bir odanın önüne geldik. Babamın elini daha sıkı tuttum. Girdiğimiz odada bizi güler yüzlü bir hanım karşıladı. Kayıt için geldiğimizi söyledik. Gösterilen yere oturduk. Babam, çantasından çıkardığı kimliğimi, vesikalık fotoğrafımı ve birkaç zarfı masada oturan hanıma verdi. Sonradan o orta yaşlı hanımın müdür yardımcısı Sevim Hanım olduğunu öğrendim. Sevim Hanım beni yanına çağırdı, sevdi, yanaklarımı okşadı, adımı sordu.
-- Özlem, dedim.
                Sonra elimi tuttu avuçlarının arasına aldı. Parmaklarımdan birini işaret ederek adını sordu.
-- Serçe parmak, dedim.
-- Doğru, dedi.
                Babamın verdiklerini dosyaya koydu. Büyük bir defterde babam gösterilen yeri imzaladı. Güler yüzlü hanım kayıt işleminin bittiğini bildirdi. Önümüzdeki Pazartesi günü okul açılıyor dedi. Kalktık eve döndük.
                Pazartesi günü oldu.
                Sabah erkenden kalktım. Elimi. yüzümü iyice yıkadım. Havlu ile kuruladım. Annem önlüğümü giydirdi. Beyaz yakamı taktı. Kurdelemi bağladı. Kitaplarım, defterlerim, kalemlerim, çantamın içindeydi. Hep beraber kahvaltımızı yaptık. Sonra koridorda bulunan boy aynasının önüne gittim. Aynadaki Özlem'e baktım. Siyah önlüğüm, beyaz yakam ve kurdelemle çok güzel olmuştum. Lavaboya geçtim, dişlerimi fırçaladım. Bu arada babam da hazırlanmıştı. Çantamı sağ elime aldım. Annemi öptüm. Babamla merdivenleri indik, sokağa çıktık.
                Evden okula doğru giderken babamın elini sımsıkı tuttum. Daha önce kaydımın yapıldığı, İncesu İlkokulu'na geldik. Okul bahçesi analar, babalar ve çocuklarla dolmuştu. Babamın elini hiç bırakmak istemiyordum. Baktım benim gibi birçok çocuk annelerinin, babalarının ellerini sımsıkı tutuyorlardı. İçlerinde ağlayanlar bile vardı. Bahçedeki akasya ağacının altında sarışın bir çocuk durmadan ağlıyordu.
Az sonra zil çaldı. Okulun kapısından yaşlı, genç, uzun ve orta boylu öğretmenler çıktı. İçlerinden biri :
-- Eski öğrenciler bayrak direğinin sağ tarafına geçsinler, burada sıra olsunlar, yeni kayıt olanlar da solda dursunlar, dedi.
                Bizim Bulunduğumuz yana döndü. Sonra ellerinde birer kağıt olan öğretmenler adlarımızı okuyarak bizi ayrı yerlerde sıra ettiler. Bütün öğrenciler birbirleriyle konuşuyorlardı. Bu arada beyaz saçlı bir adam konuşmaya başladı. Hepimiz sustuk. Konuşma bittikten sonra, uzun boylu, şişman bir çocuk bayrakla kapı önüne geldi. İstiklal Marşı söylendi, ant içildi. Sonra herkes kendi dersliğine sıra ile dağıldı. Sıralarımıza oturduk. Benim gibi babası ile, annesi ile dersliğe girenler de vardı. Öğretmen tek tek adımızı sordu. Biz de bir bir söyledik. Öğretmen hepimizi sevdi, okşadı. Şarkılar söyledi. Öyküler anlattı. Sonra bize döndü:
-- İçinizde şarkı, türkü bilen var mı? Dedi. Bilenler bildikleri şarkıları, türküleri söylediler. Bu arada babam ve öteki çocukların anneleri ayrıldılar.
                Okulumu, sınıfımı, öğretmenimi öyle çok sevdim ki…
                O günden sonra okula hep yalnız gittim.
Özlem YAVUZ
 
 
 

AÇILDI OKULUMUZ
Hazırlandı çantamız,
Kalemle defterimiz,
Artık öğrenci olduk,
Açıldı okulumuz.
          Neşe dolu içimiz,
          Sevinçliyiz hepimiz,
          Çıktık aydınlık yola,
          Açıldı okulumuz.
Göklerde bayrağımız,
Dudaklarda marşımız,
Andımız söyleniyor,
Açıldı okulumuz.
Fethi BOLAYIR
İLK TÖREN
Bu yıl yine törenle,
Açılı okulumuz,
Büyük, küçük sevindik,
Neşelendi gönlümüz…
 
Ona bütün bir tatil,
Nasıl özlem duymuştuk,
Yazın ayrıldık ama,
Bugün yine kavuştuk…
 
Tahsin BİLENGİLİN
DERSHANEMİZ
İşte bizim dershanemiz,
Derli toplu, güzel temiz.
 
Masa, sıra, tabureler,
Pırıl pırıl pencereler.
 
Karatahta karşımızda,
Ata resmi başımızda.
 
Evimizden çok severiz,
Kirlenmesin aman deriz.
 
H.Latif SARIYÜCE
İLKÖĞRETİM HAFTASI
İlköğretim haftasını
Kutlayalım hep birlikte.
Çalışmanın arkasını
Bırakmayalım derslikte.
          Çalışırsak kazanırız,
          Bilgilerle bezeniriz.
          Kenetlenmiş bir toplumsak
          Sağlam olur düzenimiz.
Bakın açıldı okullar
Cıvıl cıvıl bütün yollar.
Yarınını düşünenler
Çocuğunu okuturlar.
İbrahim ŞİMŞEK

 
 

OKULUMUZ
Her yerden daha güzel
Bizim için burası,
Okul, sevgili okul,
Neşe, bilgi yuvası.
 
Güzel kitaplar burada,
Bir çok arkadaş burada,
İnsan nasıl sevinmez,
Böyle yerde okur da ?
 
Senin çatın altında
Girmez kötü duygular,
Bilgi giren yerlerde
Kalmaz artık kaygılar.
 
Her yerden daha güzel
Bizim için burası,
Okul, sevgili okul
Neşe, bilgi yuvası !
Rakım ÇALAPALA
YAŞASIN OKULUMUZ
Daha dün annemizin
Kollarında yaşarken,
Çiçekli bahçemizin
Yollarında koşarken.
 
Şimdi okullu olduk,
Sınıfları doldurduk.
Sevinçliyiz hepimiz,
Yaşasın okulumuz !
 
Okul yurt güneşidir.
Bize bilgiler saçar.
Annemizin eşidir,
Severek kucak açar.
 
Okul insanlık yolu,
Her yanı şeref dolu.
Sevinçliyiz hepimiz,
Yaşasın okulumuz !
SINIFTA
Sınıf kendi evimiz,
Tertemiz tutmalıyız.
Çamurlanmasın yerler,
Sonra bize ne derler.
 
Açık kalsın pencere,
Kağıt atmayın yere,
Ya öğretmen girerse,
Ne ayıp size derse ?
 
Tahtayı kirletmeyin,
Duvarı pisletmeyin,
Herkes bizi kıskansın,
Üçüncü sınıf sansın.
 
Çocuklar uslu durun,
Rahat rahat oturun,
Kimse sevmez haşarı
Kavgacı çocukları!…
İlhami Bekir TEZ
İLKÖĞRETİM HAFTASI
Bu yıl da, neşe ile,
Geldi, güzel haftamız.
Yeniden gönlümüze,
Doldu, güzel haftamız.
 
Biziz onun amacı,
Biziz onun inancı.
Başarıya varmada,
Hep odur bize öncü…
 
Ne sözü varsa bize,
Olumludur, gerçektir.
Çünkü onun dileği,
Bizleri yüceltmektir…
 
Ulusun gür sesidir,
İlköğretim Haftası,
En büyük ilkesidir,
İlköğretim Haftası…
Tahsin BİLENGİLİN

 

İLKÖĞRETİM HAFTASI
Okulları açıyor,
Bize neşe saçıyor,
Hafta sonu kaçıyor,
İlköğretim Haftası.
 
Yaşın yediyse tamam,
Okul çağın gelmiş tam,
Bize en büyük bayram,
İlköğretim Haftası.
 
Çocuklar seni ister,
Bilgi yolunu göster,
Bütün yurda ışık ver,
İlköğretim Haftası.
Fahrünissa ELMALI
İLKÖĞRETİM HAFTASI
Yüzyıllarca susadık,
Okumaya yazmaya
Bütün dünya koşarken,
Biz kalmışız pek yaya.
          Köylerimiz okulsuz,
          Şehirler okulsuzmuş.
          Anadolu bakımsız,
          Anavatan yolsuzmuş.
Atatürk bir gün çıkıp,
Milleti kurtarmasa,
Yüzyıllar aynı gider,
Biter miydi bu tasa ?
          Büyük bir ulus için,
          Geri kalmak ne acı…
          İlköğretim Haftası,
          Bir savaş başlangıcı.
İ.Hakkı TALAS
İLKÖĞRETİM HAFTASI
Hani oyun oynardım geçen yıl sokaklarda.
Şimdi okullu oldum, karşımda kara tahta.
Öğretmenim anlattı, okumak çok güzelmiş.
Bu sayede bu millet, tarihini öğrenmiş.
 
İlk günden ben ant içtim, çalışıp başarmaya.
Küçüğümü severek büyüğümü saymaya.
Türk’üm dedim, sonunda, gururla bağırarak
Sanki uçtum o anda ne güzelmiş okumak.
 
Babam da söylüyordu, heyecan duymamıştım.
Okulun verdiği şevk evden daha yüceymiş.
Şimdi titredi tenim, kendimle barışığım.
Arkadaşlar, ben şimdi okumaya aşığım.
Hakkı ÇEBİ

 

OKUL TÜRKÜSÜ
Çok severiz biz okulu,
Kitabımız bilgi dolu.
Okur, yazar her Türk oğlu,
Yükselmenin budur yolu.
Biz okullu çocuklarız,
Hem çalışır, hem oynarız.
 
Kağıt, kalem, kitap, defter,
Bizi bunlar adam eder.
Öğretmeni candan dinler,
Öğreniriz pek çok şeyler.
Biz okullu çocuklarız.
Hem çalışır, hem oynarız.
Hasan Ali YÜCEL
OKULUM
Seni bana sevdiren,
Nedir, diye sorsalar.
Defter, kitap, kalemim,
Melek öğretmenim, derim.
 
Her gün sana koşarım,
Neşe, bilgi verirsin.
Öğrettiğin şeylerle,
Hayatta yükselirim.
 
Işıklı yollarından,
Yürüyoruz hepimiz,
Okulum sen olmasan
Ulusça gerileriz.
Arife HANCI
OKUL
Oku benim cici yavrum,
Okul cennet meyvesidir.
Okuldadır türlü sanat,
Medeniyet membasıdır.
 
Okuldadır cümle varlık,
Hiçbir türlü çekmem darlık,
Okuldadır dirlik, birlik,
Birlik yurdun ihyasıdır.
 
Yürü yavrum okuluna,
Altın bilezik koluna,
Hem kızına, hem oğluna,
İlim irfan yuvasıdır.
 
Okul, uykudan uyandırır,
Okuyanlar bahtiyardır.
Bu okulda neler vardır,
Mücevherlerin hasıdır.
 
Okul yurdun can damarı,
Okul korur namusu, arı,
Okul istikbal yolları,
Görenlerin görmesidir.
 
Okul bilir doğru yolu,
Okuldur yurdun temeli,
Mürşit ilimdir, bilmeli,
Bu ses Ata’nın sesidir.
 
Oku, çalış, duy hidayet,
Veysel der ki nihayet,
Okul ilim deryasıdır.
Aşık Veysel ŞATIROĞLU
OKULUMUZ
Yellerle esiyoruz,
Sellerle coşuyoruz.
Açıldı okulumuz,
Sevinçle koşuyoruz.
 
Sanki uçan kuşlarız,
Okul bizim yuvamız.
İlköğretim bizlerin,
Suyumuz ve havamız.
 
Çantam, kalem, defterim,
Kitaplarım var benim.
Neler neler öğretir,
Biricik öğretmenim.
Mehmet ŞAHİN

 

OKUMA BAYRAMI
Ne okumak, ne yazmak,
Bilmiyordum evvelce.
Kelimeleri bırak,
Yazamazdım A.B.C.
 
Bütün harfler yüzüme
Alay eder bakardı.
Eğri büğrü çizgiler
Çok canımı sıkardı.
 
Bir gün dedim içimden
Alay edin bakalım!
Görürsünüz siz beni,
Nasıl okur yazarım!
İ.Hakkı TALAS
ÇALIŞALIM
Arı gezer çiçek emer,
Kuşlar uçar, bir yem arar,
Orman renkten renge girer;
Her tarafta çalışmak var.
 
Tembellikten sakınalım,
Çalışmanın zamanıdır.
İnsanlığı takınalım,
İş insanın bir canıdır.
 
Cennet gibi her yerimiz,
Sevinç ile dolmalıdır.
Bunun için her birimiz,
İş sahibi olmalıdır.
Ali Ulvi ELÖVE
YÜZE KADAR
Ne verseler sayarım,
Başa biri koyarım.
Her şeyin ilkidir bir,
Arkadan iki gelir.
Üç, dört, beş, altı diye
Yaşım erdi yediye.
Olsun sekiz, dokuz, on;
Sayıya olmaz bu son.
On bir, on iki, on üç.
Saymak gelmez bana güç.
On dört, on beş, on altı,
On yedi, on sekiz var.
Tam on dokuza kadar,
Geldik böyle sayarak,
Yirmi değildir uzak.
Sonra otuz, kırk, elli,
Altmıştayız bu belli.
Haydi çabuk sayalım,
Sonra sıfır koyalım.
Yetmiş, seksen, doksan, yüz.
Yüzde hesap görürüz.
Hasan Ali YÜCEL
 

 
GÜZEL SÖZLER
 
·        Bilgisiz insan, meyvesiz ağaca benzer.
·        Milletimizi gerçek saadete ulaştıracak irfan ordusudur.
·        İlköğretim davası, insan olma, ulus olma davasıdır.
·        En önemli ve verimli vazifelerimiz, milli eğitim işleridir.
·        Yurt kalkınmasının temeli ilköğretimdir.
·        Öğrenim, aklın gücünü geliştirir.
·        Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıptır.
·        İlköğretim geleceğin temelidir.
·        Bilgisiz insanın dostluğundan, bilgili insanın düşmanlığı daha iyidir.
·        Okul gençliğe; insanlığı, saygıyı, ulusu ve ülkeyi sevmeyi öğretir.
·        İlköğretimin değerini her yurttaşa anlatmak ulusal bir görevdir.
·        Bilen, bilmeyenden sorumludur.
·        <
İlkokul Kaynak Sitesi
 
INFOMELDUNG_LOGINBOX
Facebook'ta buluşalım
 
SUNUM
 

HABER BANDI
 
 

 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol