google.com, pub-4773126959347237, DIRECT, f08c47fec0942fa0

   
 
  Kırmızı İbikli Tavuk

Zamanin birinde bir ciftlikte kirmizi ibikli kucuk bir tavuk yasarmis.

Tavuk kendi yiyecegini kendisi bulur ve bu guzel ciftlikte cok mutlu bir
hayat yasarmis. Bir gun bugday taneleri bulmus ve bunlari ekerek daha cok
yiyecek elde edecegini dusunmus. Ancak nasil ekecegini bilmedigi icin
arkadaslarindan yardim istemis:

"- Bu bugday tanelerini ekmek icin kim bana yardim edecek ?"

Ordek cevaplamis:

"- Ben yardim edemem, ancak istersen sana kahve tohumu satabilirim.

Bugday yerine kahve ekersen, cok para kazanir ve istedigin kadar bugday
alirsin."

Domuz oradan seslenmis:

"- Ben de yardim edemem, ancak kahve ekersen urunlerini ben satin alirim."

Fare hemen atlamis:

"- Ben bugday ekiminden anlamam ancak kahve ekmek icin gereken parayi sana
borc verebilirim, sonra odersin." Ticaretten ve tarimdan anlamayan kirmizi
ibikli sirin tavuk, bu sozler sonrasinda kahve ekmeye karar vermis ve
bugdaydan vazgecmis. Ancak kahve nasil ekilir bilmediginden yine yardim
istemis: "- Kahve ekmek icin kim bana yardim edecek?"

Ordek:

"- Ben yardim edemem, ancak kahvenin cabuk buyumesi icin gereken gubreyi
sana satabilirim" demis.

Domuz:

"- Ben kahve yetistirmekten anlamam ancak kahveleri zararli boceklerden
korumak icin ilaca ihtiyacin var, istersen sana satarim" demis.

Fare de:

"- Gubre ve ilac icin gereken parayi istersen sana borc olarak veririm "

demis.

Sonunda kirmizi ibikli tavuk calismaya baslamis, calismiiiiiis calismis.

Kahve yetistirmek bugday yetistirmekten daha zormus ve daha cok gubre ve
ilac gerekiyormus. Ama tavugumuz sonunda cok zengin olacagini hayal ederek
sabretmis. Ve sonunda hasat zamani gelmis ve gercekten de tavuk cok miktarda
urun elde etmis, kendisine yol gosteren arkadaslarina seslenmis:

"- Kahveleri satmama kim yardim edecek?"

Ordek:

"- Ben yardim edemem, ancak kahveleri islemek ve paketlemek icin benim
fabrikama getirmelisin."

Domuz:

"- Ben de yardim edemem, zaten her onune gelen kahve ektigi icin kahve
fiyatlari cok dustu, senin kahven bes para etmez."

Fare:

"- Ben bu islerden anlamam, ayrica artik sana verdigim borclari odemen
lazim."

Sonunda kirmizi ibikli kucuk tavuk gercegin farkina varmis ve bugday yerine
kahve ekmenin buyuk bir hata oldugunu anlamis, cunku borc icinde imis ve
yiyecek tek bir lokmasi yokmus. Acliktan olmemek icin yine yardim istemis:

"- Yiyecek bir kac lokma bulmama kim yardim edecek?"

Ordek:

- Ben yardim edemem, senin hic paran yok."

Domuz:

"- Ben de yardim edemem, zaten herkes kahve ektigi icin bugday eken de
kalmadi, yiyecek yok."

Fare:

"- Ben yiyecek bulamam. Ancak bana borclarini odemedigin icin para yerine
senin tarlani almak zorundayim, iyi bir tavuk olursan, belki senin o tarlada
bogaz tokluguna calisip, benim icin bugday yetistirmene izin verebilirim.

Simdilerde bizim kirmizi ibikli kucuk tavugumuz, artik farenin olan eski
tarlasinda bugday yetistiriyor ve karnini doyurmaya calisiyor.

Kaynak : İngiltere de ilkokullarda okuma kitabi olarak okutulan "The Little
Red Hen" kitabi.

İlkokul Kaynak Sitesi
 
INFOMELDUNG_LOGINBOX
Facebook'ta buluşalım
 
SUNUM
 

HABER BANDI
 
 

 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol