google.com, pub-4773126959347237, DIRECT, f08c47fec0942fa0

   
 
  BİR UMUT BİN IŞIK

 

BİR UMUT BİN IŞIK
 
Küçük bir kasabada Umut adında bir çocuk vardı.Umut ilköğretim beşinci sınıfta okuyordu.Yaşadığı kasaba on beş yirmi haneden oluşan,içinde kuşların ötüştüğü yemyeşil ormanla çevrili, büyük şehrin gürültüsünden ve beton yığınlarından tamamen uzakta,iki üç katlı evlerden oluşan.küçük bir limanı olan şirin bir balıkçı kasabaydı,burası.
 Küçük olduğu için herkes birbirini tanırdı.Dostluklar,arkadaşlıklar,komşuluklar çok güzel yaşanırdı.
Umut,bu küçük kasabada anne ve babasıyla mutlu şekilde yaşamaktaydı.Büyük annesi,büyük babası ve bir teyzesi vardı.Umut bulunduğu kasabadan oldukça uzak,şehir merkezinde bir okulda okumaktaydı.Babası geçimlerini balık satarak sağlıyordu.Annesi ise ev hanımıydı.
Umut okulunda öğretmenleri tarafından sevilen,başarılı bir öğrenciydi.Ailenin tek çocuğu olan Umut,zorda olsa okuluna devam ediyordu.Her sabah,erkenden kalkar,babasıyla birlikte,babasının balık avladığı tekneye binerek,karşı yakada bulunan okuluna gitmek için yola çıkarlardı.Babası Onu karşı tarafa bırakır,sonra balık tutmak için işine dönerdi.

Umut,babasından ayrıldıktan sonra biraz yürüyerek,şehir merkezindeki okuluna gidiyordu.Umut,son günlerde biraz durgundu.Aslında Umutun bir problemi vardı.Kendisini çok yalnız hissediyordu.Böyle hissetmesi de çok doğaldı.Çünkü,yaşadığı kasabada hiç yaşıtı yoktu.Kendisinin sadece okul arkadaşları vardı.Ama,hepside şehrin merkezinde yaşıyordu.Umutun yalnızlık hissi günden güne büyüyordu.

Yine güzel bir günün sabahında,tan yeri henüz yeni yeni ağarmaya başlarken,Umut ve babası yola çıkmışlardı.Babası,her zamanki gibi tekneyi karşı taraftaki limana yanaştırdı.Umut,babasını uğurladıktan sonra yürümeye başladı.Okulun önündeki caddeye geldiğinde,yolun karşısına geçmek için,trafik ışıklarının kendisi için yanmasını bekledi.Tam bu sırada ışık yandı.Umut,karşıya geçmek üzereyken,kaldırımın kenarında bekleyen,bir elinde sopa ve diğer elinde çantası olan,kendi yaşlarında bir çocuk dikkatini çekti.Çocuk karşıya geçebilmek için teşebbüste bulunuyor fakat başaramıyordu.Bir daha ..bir daha deniyorfakat yinede başaramıyordu.Umut,kendine yanaşarak;
 Merhaba!...Size yardım edebilir miyim? Dedi.Tam o anda Onun gözlerinin görmediğini fark etti.Bu esnada hemen toparlanarak,koluna girdi ve karşıya geçirdi.ve Tekrar merhaba..Ben Umut ,dedi.Çocuk:
 Merhaba,bende Ali.Yardımın için teşekkür ederim..dedi.
Bir süre konuşmadan okula kadar yürürler.Umut,okulun önüne geldiklerinde,Tanıştığımıza memnun oldum,Ali.Ben burada ayrılmak zorundayım.Okulum burası.dedi.Ali gülümseyerek,Bende buraya geldim.Burada mendil satıyorum. Diye karşılık verir.Umut,iyi günler dileyerek,Alinin yanından ayrıldı.
Umut,koşarak sınıfına gider.Biraz sonra öğretmeni de gelir ve derse başlarlar.Fakat,aklı hep Alidedir.Tüm gün sınıftan ayrılmadan oturur.
Akşam üzeri okul çıkışında birde bakar ki Ali günlük satışını tamamlamış,toparlanmaktadır.
Umut,heyecanla ve koşar adımlarla Aliye doğru yaklaşır ve MerhabaBeni hatırladın mı?Ben..Umut…”.der.Ali Hatırladııım..Evet..Sen beni sabah karşıya geçirmiştin. .der.Umut,Alinin çantasını alır ve yola koyulurlar.Kavşaktan karşıya geçerler.Birlikte Limana kadar yürürler.Umut,garip bir mutluluk hisseder.Artık,yalnız değildir.Yeni bir arkadaş edinmiştir.
O anda hafta sonları Aliye yardım edebileceği fikri oluşur kafasında.
. Akşam yemekte anne ve babasına durumu anlatır.Anne ve babası,Onun bu düşüncesini çok güzel bir davranış olduğunu söylerler..O geceyi huzurlu geçiren Umut,rahat bir uykuya dalar.
Ertesi günü,Ali ile buluştuklarında düşüncesini ona da anlatır.Ali,bu fikri sevinçle kabul eder.
Umut hafta sonu saat on ikide Alinin yanına gider.Birlikte,uzun uzun sohbet ederler.Bu arada Ali için oldukça iyi sayılabilecek bir satış yaparlar.Ali çok mutludur.Umutta öyle..O günden sonra çok iyi arkadaş olurlar.

Yıllar yılları kovalar.Umut liseyi bitirmiş,üniversite sınavlarına hazırlanmaktaydı.Ali ise şehirdeki hayatına,bir yardımsever bir işadamının kendinse verdiği işinde çalışarak devam ediyordu.Umut o yaz girdiği sınavlar sonucunu merakla beklemeye başlamıştı.Bir gün postacı zarfı getirdiğinde,mutluluktan havalara uçmaya başlamıştı.En çok istediği Tıp Fakültesini kazanmıştı.Ailesiyle bu anı birlikte kutladılar.Daha sonra can dostu Aliye de giderek sevincini onunla da paylaştı. Aradan iki ay geçti.Umut, İstanbula gitmek için hazırlıklarını tamamlamıştı.Artık ayrılık vakti gelmişti.O sabah,ailesi,arkadaşı Ali ile birlikte tüm kasaba halkı da Onu uğurlamaya gelmişlerdi.Çünkü,bu kasabadan çıkan ilk üniversiteli olması kasaba halkınıda sevindirmişti. Umutla gurur duyuyorlardı.Herkes,Umutla tek tek vedalaştı ve sevinçle O'nu uğurladılar.
Aradan geçen yıllar sonunda Umut,okulunu başarıyla bitirmiş ve doktor olarak mezun olmuştu.Üstelikte göz doktoru olmuştu.
Umut,atıldığı iş hayatında da çok başarılı oluyordu.Bir kaç hastanede birden çalışmaya başladı..Bir süre sonra ailesini de yanına aldı.Arkadaşı Aliyle de sık sık telefonla görüşüyordu.Son görüşmelerinde Aliyi İstanbula çağırdı.Ali,bu daveti,kabul etti ve İstanbula gitti.

Umut,arkadaşını otogarda karşıladı ve evine götürdü.Saatlerce sohbet ettiler ve hasret giderdiler.Ertesi sabah,Aliyi de yanına alan Umut,Onu çalıştığı hastaneye götürdü.Alinin gözlerini bir güzel muayene etti.Muayene sonucunda Aliye Seni ameliyat yapacağız.Azda olsa görme şansın var ve bunu deneyeceğiz. Dedi.Ali,arkadaşının sözleri karşısında çok duygulandı ve mutlu oldu.Bütün tahliller tamamlandıktan sonra,ameliyat günü geldi-çattı.Umut,doktor arkadaşlarıyla birlikte,Aliyi ameliyathaneye aldılar.

Aradan üç gün geçti.Alinin gözlerindeki bandajlar alınacaktı.Alinin yakınları da merak içinde oradaydılar.Umut,Alinin gözlerindeki bandajları yavaş hareketlerle açtı.Daha sonra Ali,çok yavaş şekilde gözlerini açtı.Fakat,bir şey göremiyordu.Umut,adeta yıkıldı.Arkadaşının görmesini sağlayamamış olmanın üzüntüsünü taşıyordu.
Aradan geçen kısa bir süreden sonra,sessizlik bir anda Alinin çığlığıyla bozuldu.Alinin gözündeki sis perdesi kalkmış,Ali görmeye başlamıştı.Ali,Görüyorum.Görüyorum. diye haykırıyordu.
Biraz sonra görmesi daha da netleşmeye başladı.Herkesi sırayla dikkatlice incelemeye başladı.Umuta sımsıkı sarıldı.Ona sarılırken,arka tarafta bembeyaz saçlı,beyaz tenli,gözlerinden yağmur gibi yaşlar akan annesini tanıdı.Anneciğine sıkıca sarıldı.
Hayat ne garipti Nereden bilebilirdi ki yıllar önce,daha küçük bir çocukken tanıştığı çocukluk arkadaşı Umutun kendisine IŞIK olacağını
 
Çağla Cennet
2/A Sınıfı
Türkçe Proje Ödevi




İlkokul Kaynak Sitesi
 
INFOMELDUNG_LOGINBOX
Facebook'ta buluşalım
 
SUNUM
 

HABER BANDI
 
 

 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol